YöNeTicİ
Admin
Yaş :
Kayıt tarihi : 09/09/08
Mesaj Sayısı : 583
Nerden : İstanbul
|
Konu: Rome: Total War Ptsi Ocak 05, 2009 9:38 pm |
|
|
Strateji türü başta olmak üzere savaş oyunlarının oynanışı kolaylaştırıcı; kolaylaştırırken de tüm kontrolü oyuncunun elinde tuttuğuna inandırıcı yönleri olması lazım. Bununla beraber yapımcılar aslında oyuna konulabilecek çetrefilli altyapı görüntüsüne rağmen basit taktiklerle büyük işler yapmıyormuş hissini oyuncuya vererek kişiyi oyuna bağlama yolunu da seçmeliler. Karmaşık oyun yapısı işi zorlaştırmaz; öyle olsa bile bu sayede detay artar. Detaylı kuruluş biçimi de stratejik çeşitliliğin açısını genişletmekle kalmayacağı gibi sadeliğe indirgenmiş haliyle gayet kolay oynanabilirliği monitörün başındakine tattırmalıdır. Bu bağlamda değinilebilecek bir diğer husus da��
Total War serisinin gülüdür ROME
İngiltere�nin Creatve Assembly firması ile efsaneleşen Total War serisinin son oyunu Rome: Total War Amerika�dan sonra asıl mekanı Avrupa�yı da sarsıyor. Aslında önceki Shogun ve Medieval oyunları, Rome�un yayıncı firması Activision olduğundan mıdır bilinmez, sonuncusu kadar ünlenememişti. Onların kalitesini de tartışacak değilim; ama, görünür de bir gerçek var ki, o da Rome: Total War�dır. Fakat şimdi de yine nedenini bir muamma olarak tanımlayabileceğim olaylar neticesinde, ki bunun asıl cevabını �reklam� olarak versem yanlış bir şey yapmış da olmam, bu oyun aylar boyunca en çok beklediğimiz oyunlar listesinin üst sırlarında yer aldı. Peki beklemekle hata etmiş miyiz, kesinlikle hayır; ben oyunu hakir görüyor muyum, puana bakın. Lafı fazla uzatmadan bütün yönleriyle incelediğim Rome: Total War�a başlıyorum.
Yüzlerce yiğidin çarpıştığı ovalar
Total War serisi oyunlarda alıştığımız oynanış serinin son oyununda da yerini korunuyor. TBS mantığıyla savaş alanları öncesindeki dünya haritası üzerinde kontrol ettiğimiz piyonlar üç boyutlu ve hareketli. Stratejik detayları genel olarak meydanlardan önce yönlendirdiğimiz Avrupa haritası ise ekranımızın tamamında kontrolümüz altında ve mevsimsel değişikliklerden de etkileniyor oluşu büyük bir görsel zenginlik. Bunun yanında yine dev haritamızın üç boyutlu oluşu ile beraber zoom yapabilme imkanıyla size taktik alanlarının bütün güzelliğiyle yansıtılıyor oluşu sonucunda hiçbir ayrıntıyı kaçırmamış oluyorsunuz.
Dünya üzerindeki birçok minik detay ve bunların coğrafi oluşumlar ile birlikte grafiklerde tekrar hayat bulması gerçekten de tek kelimeyle muhteşem. Özellikle dağların, ovaların, akarsuların normal dünya üzerindeki dağılımına uygun yerleştirilmiş olması göze hoş görünen bir diğer ufak detay. Öte yandan az sonra değineceğim oyunun asıl aksiyon kısmına sahne olan savaş alanlarına yüzümüzü çevirdiğimizde TBS ekranının ne kadar bayağı tutulduğunu görmüş olacaksınız. Kötü demiyorum, diyemiyorum; ama, okçuların ve mızraklı savaşçıların üç boyutlu duruşlarını gördükten sonra asla savaşmadan duramıyorsunuz.
Belirtmeden de geçmemem gerekiyor ki dünya haritası üzerinde sadece sizin ve diğer düşmanlarınızın askeri güçleri veya binaları resmedilmiyor. Onların yanı sıra diplomatlar ve casus askerler de kontrolünüz altında emredebileceğiniz birimler arasında. Casusların ne işe yaradığı aşikar görünmekle beraber elçi olarak gönderebileceğiniz diplomatlar ışığında ticari anlaşmalar sağlayabilir ve askeri müzakereler imzalayabilirsiniz. Bu sayede onların yardımıyla da sınırlarınızı genişletmekle kalmayıp ekonominize de katkıda bulunabilirsiniz. Zaten oyunun genel mantığı da şehirleri fethederek sınırlarınızı genişleterek tüm Avrupa�ya hükümranlık kurmak üzerine kurulu.
Tüfek icat olunmadan evvel mertlik para ederdi
Savaş alanlarındaki genel düzen ise nispeten diğer strateji oyunları ile benzer düzeyde. Sürekli bahsedilen gerçekçi savaş atmosferi başarıyla oyuna yansıtılmış. Bunları sağlayan en önemli özellik ise grafikleri gerçekçiliğin sınırlarını zorlayacak düzeyde belirleyen 3D grafik motoru. Bilhassa savaş alanlarında yoğunlukta hissettiğimiz ışık ve gölge kombinasyonları neticesinde bu görüntüyü almak mümkün. Tabi bunun da ekran kartlarına fazlasıyla iş yükleyeceği aşikar. Çünkü savaş meydanlarında her biri birbirinden detaylı askerleri gözler önüne bütün zarafetleriyle sermek pek kolay bir iş olmasa gerek. Ki bu grafik yazılımının ve oyunun oynanışının aynı anda binden fazla askeri göğüs göğse çarpıştırmak üzere dizayn edilmesi, bunun yanında zoom ve gölge etkileşimlerinin beraber harmanlanması gerekliliği işin tekniğinde ortalama bilgisayarlarda sorun yaratacağının göstergesi. Ama olayın özüne dönüp profesyonelce irdeleyecek olursak� yok yok, bu böyle olmayacak. Yazı uzadı, canım sıkıldı; nitekim savaş beklemez.
Bir süre sonra kendime geliyorum ve yazıya devam kararı veriyorum. Neredeyiz? Evet! Askerler inanılmaz derecede detaylı, keza savaşırken vereceğiniz taktikler de öyle. Pek çok açıdan adamlarınıza yapacağınız yönlendirmeler neredeyse sınırsız. Öncelikle askerlerinizi diziyorsunuz ve ardından �Savaşa Başla� tuşuna dokunmanızla birlikte ortamda dalgalanan epik ve insanın duygularına dokunan müziklerin üzerine işlenmiş onlarca askerin bir ağızdan çılgınca haykırışları ile gözü dönmüş insan azmanı düşmanlar arasında akıl almaz bir cenk cereyan ediyor. Önden yakın savaşçıları dizdikten sonra arkadan fırlayan oklar ve mızraklar düşmanlarınızın etini delip arka tarafta yere saplanıyor. Her bir açıdan saldıran askerlerinizin ardından afallayan düşman birlikleri ince bir yapay zeka sergileyip çekiliyormuş gibi yaparak dağılıyorlar ve birinin peşine düştüğünüzde diğer boşta kalanlar sizi arkadan gafil avlıyorlar. İşte bu, ekranlara gelen savaş sahnelerinden sadece biri. Oyundaki aksiyon ise sizi iliklerinize kadar sarıyor.
Hepsini bu kadar sanarsanız, savaşan askerlerin korktuklarında sergiledikleri davranışlar karşısında dilinizin tutulacağına dair bahse bile girebilirim. Bütün hışmıyla savaşan askerler güçlerinin azaldığını yada karşılarındaki birliğin kendilerinden daha güçlü olduğunu fark ettiklerinde beyaz bayrak çekerek geriye topukluyorlar. Bunu çoğu zaman taktik olarak yaptıkları gibi geri çekilip asla gelmeyedebiliyorlar. Çoğu kez böyle bir tutum sergilendiğinde savaş sona ermiş oluyor ve büyük harita ekranına gelindiğinde yenilen taraf yere yığılırken kazananlar �victoryyyy� diye yeri göğü inletiyor. Ola ki eğer çarpışma sonucunda bir kale ele geçirirseniz sınırlarınız genişleyeceği gibi köylerden elde edeceğiniz gelir de artacaktır.
Rome: Total War duyuruluşundan bu yana vaat edilen gerçekçi savaş aksiyonunu fazlasıyla sağlıyor. Oyuna hakkında bir eksi bulamadım, bundan da zerre kadar mutsuz değilim. Stratejiyi pek sevmeyen biri olarak �Risk� tarzı oynanıştan bu yana beni etkileyen bir oyun bulamamaktan yakınmıştım. Beni mazur görün. Yazarlık tutumlarını bir yana koyup da oyunu size bağıra çağıra anlatmaya kalksaydım büyük ihtimalle son yazımı okuyor olurdunuz. Oyun inanılmaz, ne pahasına olursa olsun; çalın çırpın, gidin bu oyunu alın oynayın; yaşayın!!! |
|